Eylül ayının yaklaşmasıyla birlikte okula uyum süreci ile ilgili ebeveynlerden bir çok soru alıyorum. Okula adaptasyon döneminde kuşkusuz her çocuğun süreci biricik ve birbirinden farklı olacaktır, bu oldukça doğal bir durumdur.
Çocukların mizacı, bakım verenleriyle olan ilişkisi ve psiko-sosyal gelişimleri okula uyum sürecini etkileyebilir. Süreç boyunca çocuğunuz zorlanabilir ve farklı sorunlar yaşayabilir. Tam alıştığını düşündüğünüz zaman sizi şaşırtabilir. Önemli olan bu süreci miniğinize rehberlik ederek şefkatli ve kademeli bir şekilde yönetebilmenizdir.
Okula uyum sürecinizi daha kolay bir şekilde geçirmenize yardımcı olabileceğine inandığım birkaç öneriyi sizinle paylaşmak isterim.
- 1 )Okula gitmek hakkında sohbet edin.
Okulun başlamasına birkaç hafta kaldığında çocuğunuzun yaşına uygun bir şekilde okula gitmek hakkında sohbet etmeye gayret edin. Okulda kimler olacak, gün içerisinde ne kadar süre boyunca okulda kalacak, hangi günler okula gidecek, okula kim götürecek ve okuldan kim alacak, okulda neler yapılacak gibi konulara değinmeniz çocuğunuzun kafasındaki soru işaretlerini azaltacaktır.
Okula başladıktan sonra da gün içerisindeki sohbetlerinizde okulda yaptığı ve yapacağı etkinliklerden bahsetmeniz çocuğunuza öğretmeni ile iletişimde olduğunuz mesajını verecektir. Bu sayede çocuklar ebeveynleri ile öğretmenlerinin kendisinden bağımsız bir ilişkisi olduğunu düşünerek öğretmeni ile kurduğu karşılıklı güven ilişkisi desteklenecektir.
Çocuğunuzun yaşına göre; oynadığınız oyunlara okul hayatını katabilir, okul hakkında kitaplar okuyabilirsiniz. Örneğin; en sevdiği oyuncak ayısı okula başlayabilir, bu sayede çocuğunuz okula başlamadan önce okul yaşantısını deneyimle fırsatına sahip olur.
Okula uyum süreci ile ilgili Simon Philip’in “Bugün Okulun İlk Günü”, Kobi Yamada’nın “Çünkü Bir Öğretmenim vardı” veya Audrey Penn’nin “Avucundaki Öpücük” kitaplarını edinebilirsiniz.
- 2 ) Okulu gezin
Çocuğunuzun okuluna kesin olarak karar verip kayıt yaptırdıktan sonra beraber okulu gezmeniz çocuğunuzun mekânsal kaygısını azaltacaktır. Okula başlamadan önce gezmeniz her hangi bir sebepten ötürü mümkün değil ise çocuğunuza okulun resimlerini göstererek, okulunun bulunduğu sokaktan ara sıra geçerek çocuğunuzun çevreyi ve okulunu daha yakından tanıması için ortam yaratabilirsiniz.
- 3 ) Duygularını küçümsemeyin
Okula başlamak bazı çocuklar için kaygı verici, bazı çocukları için korkutucu bir durum olmanın yanı sıra bazı çocuklar için de çok sevindirici başlangıç olabilir. Okul kapısında sizden ayrılmakta güçlük çeken çocuğunuza; “ağlayacak ne var?” diyerek duygusunu küçümsemek yerine “okula geldiğin için sanıyorum biraz üzüldün, benden ayrılmak senin için zor geliyor olabilir, istersen kendini hazır hissedene kadar sıkıca sarılabiliriz demeyi deneyebilirsiniz. Bu sayede çocuğunuzun duygu farkındalığı artacak aynı zamanda da duygularının anlaşıldığını ve önemsendiğini hissedecektir.
- 4 ) İhtiyaçlarının farkında olun
Özellikle okul öncesi dönemde çocuğunuzun ihtiyaçlarının farkında olmaya gayret edin. Kimi çocuk için bakım vereninden ayrılmak oldukça güç bir durumken kimi çocuk için sevmediği bir yemek ile öğlen karşılaşmak veya kimi çocuk için ise zorla öğlen uykusu uyumak oldukça zorlayıcı olabilir. Bu sebeple okula uyum sürecini daha rahat bir şekilde geçirebilmek adına çocuğunuzun ihtiyaçlarının farkında olmanız çözüm alternatifleri düşünmek ve okul ile birlikte bir ekip olduğunuzu çocuğunuza hissettirmek oldukça çok önemlidir.
- 5 ) Bir rutin oluşturun
Çocuklar rutinlerden hoşlanır. Rutinler sayesinde çocukların günlük hayatındaki belirsizlikler azalır. Rutinler, çocukların kendi daha güvende hissetmesi için ortam hazırlar. Her sabah evden çıkmadan önce ve her gün okuldan alırken bu süreci daha belirgin hale getirmek adına çocuğunuzla bir rutin oluşturabilirsiniz. Oluşturduğunuz rutinler evden çıkacağınıza veya okulun bitip eve geri dönüyor olduğunuzu çağrıştıracak minik bir ipucu olabilir.
- 6 ) Kendi duygularınızı kontrol etmeye özen gösterin
Özellikle çocuğu okul öncesi bir kuruma başlayan ebeveynler çocukların okuldaki yaşantıları hakkında kaygılanabiliyor, okula uyum sürecini gözünde büyütebiliyor. Unutulmamalıdır ki çocuklar ebeveynlerinin ses tonundan, kalp atışından, bakışından veya dokunuşundan bir şeylerin yolunda gitmiyor olduğunu anlayabilir ve endişelenmesi gereken bir durum olduğunu düşünebilir. Bu sebeple kaygı bulaşıcıdır. Okula yeni başlayacak bir çocuğun birincil ihtiyacı kendini güvende hissetmektir. Dolayısıyla çocuğunuzun okulu korkulacak bir yer gibi görmemesi adına onu okula bırakıyorken kaygılı veya panik bir şekilde bırakmak yerine gününüzün normal akışının bir parçası gibi, mutlu bir şekilde bırakmaya, bu durumu büyük bir meseleymiş gibi yansıtmamaya özen gösterin.
- 7 ) Yeniliklerden uzak durmaya çalışın
Okula başlıyor olmak çocukların hayatlarında yepyeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Okula başlayacağı dönem de aileniz için mümkün ise çocuğunuzun hayatında başka büyük bir değişim olmamasına gayret edin. Örneğin; memeyi veya bezi bırakması, bakıcı ablasının işten ayrılması, yeni eve taşınmak veya kardeş gelmesi okula uyum süreci ile yakın zamanlara denk geliyor ise bu süreçleri daha kolay atlatmanız adına bir uzman desteği almanızı gönülden öneririm.
- 8 ) Kararlı olun
Özellikle okula bırakırken ayrılmakta güçlük çeken çocuklar ağlayabilir, kendisini yerden yere atabilir, öfkeli davranışlar sergileyebilir. Tüm bu davranışlara rağmen tutarlı ve kararlı bir şekilde rutininize uymak oldukça önemlidir. Unutmayın okula adaptasyon yolculuğunda inişler ve çıkışlar her zaman olacak, siz sağlam durduğunuz sürece çocuğunuzun süreci kolaylaşacaktır.
Şefkatli bir uygum süreci olması dileğiyle,
Uzm. Çocuk ve Ergen Psikoloğu Aslı Öztrak